Sıra dışı pek çok performansıyla bilinen dünyaca ünlü performans sanatçısı Marina Abramović ve Ulay 1975-1989 yılları arasında çok büyük bir aşk yaşıyorlar ve birlikte oldukları bu süre içerisinde pek çok performans sergiliyorlar.
İkilinin en büyük hayali Çin Seddi’nde bir performans yapabilmek fakat bunu uzun süre erteliyorlar. En sonunda izinler alınıyor ve gitmeden önce Marina, Ulay’ın kendisini aldattığını, diğer kadının hamile olduğunu öğreniyor. İlişkilerini bitirme kararı alıyorlar ama yine de performansı gerçekleştiriyorlar.
İki sevgili, Çin Seddi’nin iki ucundan yürümeye başlıyorlar. 90 günde 6000 kilometre yolu yürüdükten sonra ortada buluşuyorlar, birbirlerine son kez bakıyor, sarılıyor ve ayrılıyorlar. Ulay diğer kadın ile evleniyor, Marina da tek başına performanslarını sergilemeye devam ediyor.
21 yıl sonra 2010’da Marina New York Modern Sanatlar Müzesi’nde “The Artist is Present” gösterisini gerçekleştiriyor. Performans sırasında izleyici Marina’nın karşısındaki sandalyeye oturuyor ve Marina bu süre boyunca seyircinin gözlerine bakıyor.
Sonra seyircilerin arasından Ulay çıkıp geliyor ve Marina’nın karşısındaki sandalyeye oturuyor. Bu sessiz bakışmalar, sözsüz konuşmalar ve o esnada yaşanan yoğun duygularsa içimize işliyor.