Genel anlamda, danışanların hayal dünyasını bir araç olarak kullanan psikolojik bir tedavi ve destek yönteminden faydalanarak, kişilerin günlük streslerini, endişelerini ve atlatmaya çalıştıkları travmatik olayların etkilerini azaltmalarına yardımcı olmayı hedefliyorum. 

Aldığım eğitim süresince deneyimlediğim ve çok etkileyici bulduğum sanatla terapi yönteminin hem kendi deneyimimden hem de geçmişte çalıştığım gruplar üzerinde gözlemlediğim olumlu etkilerinden yola çıkarak sanatın iyileştirici ve yaratıcı gücünün daha çok ve farklı alanda kullanılmasını amaçlamaktayım. 

Lavi Eğitim ve Danışmanlık olarak; çalışmalarımızda sanatla terapi tekniklerini kullanarak  birey ve kurumların ihtiyacına yönelik çeşitli eğitim ve atölyelerle hizmet vermekteyiz.

Buket CANAN DİNÇELLİ 

1982 yılında Malatya’da doğmuştur. Yüksek lisans eğitimini; 2008 yılında Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Psikiyatri Hemşireliği bölümünde “Psikoz Servislerinde Yatan Hastaların ve Yakınlarının Basamaklı Tedavi Sistemi (Token Ekonomi) İle İlgili Görüş ve Önerileri” başlıklı tez ile tamamlamıştır. Tez çalışmasıyla 2008  XV.Ulusal Sosyal Psikiyatri Kongresi’nde En İyi Poster Bildiri İkincilik Ödülünü almıştır. 

2006 yılında Ankara Üniversitesi Pisikiyatri Kliniği’nde başladığı çalışma hayatına 2007 yılından sonra Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde devam etmiştir. 2012-2015 yılları arasında Psikoterapi Merkezi’nde sanatla terapi, sinema  terapi, etkileşim grupları gibi çeşitli grup terapilerinde terapist ve koterapist olarak yer almış, 2015-2016 yılları arasında AMATEM kliniğinde sinema destekli terapi grupları; psikoz servislerinde yatan hastalarla sanatla terapi grupları yapmıştır. 2016-2018 yılları arasında Amatem servisine bağlı Dan-Te Alkol ve Madde Bağımlılığı Danışmanlık ve Tedavi Merkezi’nde bireysel ve grup terapisi çalışmalarını sürdürmüştür. 2010 yılında başladığı Uludağ Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı ile Aura Psikoterapi Sanatla Tedavi ve Eğitim Merkezi ortaklığında yürütülen sanatla terapi ve yaratıcılık eğitimini bitirmiş olup tez aşamasındadır.

Aldığım Eğitimler

07-11 Mart 2016 Madde Bağımlılığında Yapılandırılmış Psiko-Sosyal Müdahale Eğitimi – Akka Antedon Hotel – Beldibi, Antalya

2013-2015 Analitik Yönelimli Grup Süpervizyonları – Klinik Psikolog / Psikoterapist Yavuz Erten, Prof. Dr. / Psikanalist Mine Özmen, Klinik Psikolog / Psikanalist Bella Habip – Erenköy Psikoterapi Merkezi, İstanbul

2012-2013 Psikodinamik Yönelimli Psikoterapi Eğitimi – Prof. Dr. Doğan Şahin-Point Hotel, İstanbul

2012-2013 Etkileşim Grupları Eğitim ve Süpervizyonu, Doç. Dr. Celal Odağ – Erenköy Psikoterapi Merkezi, İstanbul

2011-2012 Madde Bağımlılığı Tedavisinde Görev Alacak Personelin Sertifika Eğitim Programı – Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul

2010-halen Sanatla Terapi ve Yaratıcılık Eğitim ve Süpervizyonu – Aura Psikoterapi Sanatla Tedavi ve Eğitim Merkezi, İstanbul

Lavi

Lavi; sulu boya tekniğine yakın, sulandırılmış tek renkle ya da çini mürekkeple, özel bir kağıt üzerine sivri uçlu fırçalarla yapılan resim çalışmalarına verilen addır. 

Hayat anlamına da gelen Lavi; sanatla terapi eğitimine ilk başladığım dönemde yaptığımız uygulamalardan birisiydi. Boyanın suyla akışı bana hayatın akışını çağrıştırmış; ortaya çıkan birbirinden farklı resimler hepimizin farklı bir hikayesi olduğunu hatırlatmıştı ve bana kendi hikayemi gerçekleştirme cesaretini verdi. 

Suyun ve akışkanlığın psikoloji ve felsefede de pek çok ilham verici karşılığı bulunmaktadır. Örneğin; Taoistlere göre tıpkı içimizdeki yapıcı ve yıkıcı taraflar gibi “su akar ama yıkabilir de…”

Japon bilim adamı Masaru Emoto ise Suyun Gizli Mesajı adlı kitabında “su canlıdır ve duyguları algılayan kristallerden oluşur. Su, çevresindeki pozitif ve negatif ilgileri kaydeder ve tepki verir. Su herhangi bir madde değil, muhteşem doğanın yaşam gücüdür” diyor. Suyun bu niteliklerinin size de ilham vermesi dileğiyle. 

Logomuz

Sanat, beynin mantıksal düşünme ve dil becerileri gerektiren alanlarıyla birlikte uzamsal farkındalığı ve duygulanımı destekleyen alanlarının bir arada etkin bir şekilde kullanılmasını sağlayan etkinlikler içermektedir. Dolayısıyla, düzenli olarak yaratıcı ifade içeren sanat etkinlikleriyle uğraşmak; çocukların fiziksel, bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimini bir bütün olarak desteklerken beyin gelişimine de katkıda bulunmaktadır. 

Sanatın çocuklar üzerindeki bu olumlu etkilerinden yola çıkarak 2,5 yaşındaki oğlumu da bebeklikten itibaren sanatla tanıştırdım. Özellikle evlere kapandığımız pandemi sürecinde sulu, parmak ve pastel boyalarla  pek çok resim yaptı. Lavi’nin logosu olan kuş da Deniz’in bu çiziminden geliştirildi.