Sanatla terapi en basit tanımıyla kişinin duygularını, düşüncelerini fark etmesine; stresin azaltılmasına ve başa çıkma yollarının keşfedilmesine yardımcı olmak üzere tanı ve tedavide dans, resim, müzik gibi çeşitli sanat dallarının kullanılmasıdır. Kişinin dinlediği müzik, sevdiği roman, yaptığı resim ya da yazdığı hikaye süreç içerisinde yaşadığı olaylarla ilişkilendirilirler. Sanat, iç dünyaya ulaşmak için bir aracı olarak kullanılır. Estetik sanat ürünleri ortaya çıkarmak bir amaç olmadığı için herhangi bir düzeyde sanatsal yeterliliğin ya da eğitimin olması gerekmemektedir. Ortaya çıkan ürünler sanat eseri niteliğinde olsa bile estetik değeri açısından değil simgeledikleri anlamlarla ele alınırlar. Bu nedenle sanatla terapide özel bir yetenek gerekmemektedir. Sanatla terapi danışanın kendini oyun yoluyla ifade etmesini sağlar. Winnicott’a göre bir çocuk ya da yetişkin sadece oynarken yaratıcı olabilir ve bütün kişiliğini kullanabilir; birey de kendini ancak yaratıcı olduğunda keşfedebilir.  Kişinin hayatın yaşamaya değer olduğunu hissetmesini sağlayan her şeyden önce bu yaratıcı kavrayıştır.